Şimdilik pek gidecek gibi görünmüyor. Halk ziyadesiyle
memnun;
Uzun bir zamandır belki de ilk defa insan yerine konduğunu
söylüyor,
Her yerde muamele iyi, işlerini kolayca hallediyor,
Rüşvet alış-verişi hallice azaldı,
Sağlıkta devrim niteliğinde dönüşüm sağlandı,
Bürokrasinin hantallığı gitti,
Kamu kurumlarına ilişkin şikayetler hemen karşılık
buluyor,
Yatırımlar tıkırında,
Yatırımcılar hiç olmadığı kadar memnun,
“Olan fakir fukaraya oluyor” yok artık,
Yıllarca horlanan mütedeyyin kesim artık birinci sınıf
vatandaş,
Evlerde iki araba,
Kira yardımı, işsizlik parası, sosyal güvence, kolay
emeklilik,
Gecekondulara, bedava, elektrik-su
Ayrıcalıklı kitle yerle yeksan ve sayısız pek çok
güzellik.
O Halde Ne Zaman Gider?
Doğrusunu Allah bilir, ancak benim bildiğim şu :
Bu halkın kesesine dokunmayacaksın, ekonomi bir
sendelesin, gör halkın feveranını,
O zamana dek ağustos aylarında kışlık kömürlerini
bedavadan istifleyen onlar değilmiş gibi,
7 sülalesine yeşil kart çıkaran onlar değilmiş gibi,
Maaşımdan kesilenlerle sosyal güvenlik kapsamına alınıp,
maaşa bağlanan onlar değilmiş gibi,
İktidarın muktedirliğinin uzandığı her bir kapıdan iş ve
aş olarak nemalanan onlar değilmiş gibi,
İktidar partisi belediyelerinin bayramda seyranda,
kandil’de ramazan’da dağıttıkları bedeva gıda kolilerini kapışan, verilen
hediye çeklerini üçer-beşer alan onlar değilmiş gibi,
Cuma’dan çıktıktan sonra “bir sıkıntınız var mı?” diye
soran Başbakan’a “Başbakanım korumalar çocuklara oyuncak vermedi” diyerek, en
hayati bulduğu sıkıntısını aktaran onlar değilmiş gibi,
Doğurduğu her çocuk başına hükümetten kallavi para alan
onlar değilmiş gibi,
Hükümetin verdiği deprem konutlarını rant kapısı yapanlar
onlar değilmiş gibi,
2B yasasından 100 liralık evi 10 liraya kapatan onlar
değilmiş gibi,
Çoluğunu çombalağını toplu düğün-sünnet törenleriyle
muradına erdirip, bir dünya da beleş hediye ve para toplayanlar onlar değilmiş
gibi,
Mütedeyyin iktidar sahipleri tarafından sıvazlanan,
palazlanan ve böylelikle sınıf atlamayı başaran bu halk bir dönsün rüzgar, bir
ceplerdeki ganimet sünmeye başlasın, başlarlar ver yansına iktidardaki
muktedirlere;
Başörtüsü meselesini halletmeye geldiler, mini etekliler
çoğaldı,
Bu Müslüman ülkenin ayarını bozdular, içki gırla gidiyor,
3x4’le imam-hatiplerin ortalarını halkımıza kazandırdık
dediler, bu politika da tutmadı,
Bütün Arapları doldurdular buralara, bizlerin olanları
onlara peşkeş çektiler,
Bunlar camileri de satarlar,
Az kalsın savaşa girecektik,
Amerika’ya yarenlik edeceğim diye tüm müslüman kardeş
ülkelerle aramız açıldı,
Mavi Marmara ne oldu, unutturdular,
Duble yollar yaptılar sözüm ona, her selde can alsın
diye,
Askerle uğraştılar, ne itibar bıraktılar ne güven,
Apo’yu dört başı mamur ettiler, içeride onca günahsız
çürüyüp giderken,
‘Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak’ dediler, tek
analar ağladı, gerisi hep yalan ağladı,
‘Terörü bitireceğiz’ dediler, Cumhuriyet tarihinin en
fazla şehit verdiren iktidarı oldular,
‘Kadına şiddete hayır’ falan diye tutturdular, evdeki
karılar tepemize çıkmaya kalktı, daha beter dayak yediler,
‘Yerel yönetimler, özerk belediyeler’ belasını açtılar
başımıza, bölücülüğü meşrulaştırdılar,
‘İmanlı nesiller’ dediler, bu toplumu ikiye böldüler,
sana ne milletin dininden imanından,
Bir arkadaş söylediğinde çok ayıplamıştım, şimdi gel de
aklına getirme :
“Anıtkabir’in önünde elinde 500gr kıymayla dur, bu halk
akın akın Anıtkabir’e,
Kaymakamlığın önüne daya bir kamyon oyuncağı, cemil cümle
katılsın 29 Ekim Fener Alayı’na
Bir de derler ‘bazılarının fiyatı yoktur’ diye, hadi
canım yan cebime...”
Ey güzel Allahım, hep mi ye kürküm ye !!!